17 Aralık 2011 Cumartesi

İŞKİLLİ İLİŞKİLER OYUNUNA DAİR....

          İŞKİLLİ İLİŞKİLER


          Yaşam içerisinde hepimizin başkaları tarafından cins(tuhaf) denilebilecek bir şeyleri vardır.Bazen bu cins(kuruntucu,vesveseli,işkilli) durumlar kahkahalara boğulmamıza neden olur.''İşkilli İlişkiler'' oyunu da bu konuyu çok güzel işlemiş.Sizi,tebessümden başlayıp kahkahanın son frekansına kadar götürebiliyor.Karşı cinsler,birbirlerinin tuhaflıklarını kendi gözlerinden anlamaya çalışıyor.Anlamaya çalışırkende komik sahnelere neden oluyor,sizi kahkahaya boğuyor.


         Oyuncular,güzel bir oyun çıkarmışlar,emeklerine sağlık.Keyifle,kahkahayla izlenen eğlenceli bir oyun.Seyredin derim.Gün içerisinde başınızdan ne geçerse geçsin,oyundan çıktığınızda unutmuş,hafiflemiş ve mutluluğun ise içinizi sardığını hissedeceksiniz.
  

         11 aralık 2011 tarihinde Old City Comedy Club'e hem 17:00 hem de 19:30 da ki oyunu izlemeye geldim.İyi ki gelmişim ve eski bir mekan olmasına rağmen iyi ki tanımışım diyorum.Sıcak bir mekan,oyunlarda öyle.Eeee insan daha ne ister.Bence kafanızda canlandırmaya çalışacağınıza gidip içkinizi paşa paşa içip güzel bir oyun seyredin derim.


        Tiyatro gerekli grubunun iki perdelik komedi oyunu,her pazar Beyoğlu Old City Comedy Club'ta,saat:17:00 da izleyicisiyle buluşuyor.


Tam:20 TL Öğrenci:15 TL


İŞKİLLİ İLİŞKİLER

TİYATRO GEREKLİ


YAZAN                : Ömer PINAR
YÖNETEN          : Özgür ŞAHBAZ
OYNAYANLAR : Tuba ERDEM,Yavuz TOPOYAN, Hande DANE, Barış HAYTA, Özgür ŞAHBAZ
MÜZİK                : Tuna ÇOKAĞLAYAN

ADRES:
Tomtom Mah.İstiklal Cad.
Akarsu Sokak. No:1-2-4-5
Galatasaray/Beyoğlu
İSTANBUL
(Tünele doğru giderken Galatasaray Lisesinin hemen yanında ki Yapı Kredi Yayınlarından(YKY) sonraki ilk sokaktan sola dönün Old City Comedy Club'ü göreceksiniz)

16 Aralık 2011 Cuma

ARAPSAÇI OYUNUNA DAİR....

             ARAPSAÇI

    
            Arapsaçı,bir dağ evinde sakin başlayıp eve gelenler arttıkça ortalığın karıştığı ve sonunda da arapsaçına döndüğü bir oyun.İki kız kardeş,iki erkek kardeş (kız kardeş,ablasının sevgilisini seviyor,sevdiği adamın kardeşi de kendisini seviyor) ve kızkardeşlerden ablayı seven kabadayı birarada olursa dağ evinde neler olabileceğini tahmin edin.Bir de işin ucunda ölüm olunca erkek kardeşler kadın kılığına girmek zorunda kalıyorlar.Bundan sonrası tam bir cümbüş.

           11 aralık 2011 tarihinde Old City Comedy Club'e hem 17:00 hem de 19:30 da ki oyunu izlemeye geldim.İyi ki gelmişim ve eski bir mekan olmasına rağmen iyi ki tanımışım diyorum.Sıcak bir mekan,oyunlarda öyle.Eeee insan daha ne ister.Bence kafanızda canlandırmaya çalışacağınıza gidip içkinizi paşa paşa içip güzel bir oyun seyredin derim.
   

          Yeni tiyatro grubunun iki perdelik komedi oyunu,her pazar Beyoğlu Old City Comedy Club'ta,saat:19:30 da izleyicisiyle buluşuyor.



Tam:20 TL  Öğrenci:15 TL

ARAPSAÇI

YENİ TİYATRO


YAZAN                :Mithat SUBAŞI
YÖNETEN           :Mithat SUBAŞI
OYNAYANLAR  :Serkan ATAR,Serkan GENÇ,Osman DURSUN,Zeyno ÜSTÜNIŞIK,Pelin YORU,Mithat SUBAŞI

ADRES:
Tomtom Mah.İstiklal Cad.
Akarsu Sokak. No:1-2-4-5
Galatasaray/Beyoğlu
İSTANBUL
(Tünele doğru giderken Galatasaray Lisesinin hemen yanında ki Yapı Kredi Yayınlarından(YKY) sonraki ilk sokaktan sola dönün Old City Comedy Club'ü göreceksiniz)

12 Aralık 2011 Pazartesi

YALNIZ BATI OYUNUNA DAİR....

              YALNIZ BATI


             İzlemeyi çok arzuladığım bu oyuna--27 kasıma konan ek gösterime--iki hafta öncesinden biletimi alarak gitme olanağına sahip olmuştum.Hatta son günü olan 'contemporary İstanbul' sanat fuarından çıkıp koşturarak tiyatroya gelmiş,o kalabalığı görünce önceden biletimi aldığıma sevinmiştim.Her zaman tiyatroların bu şekilde dolu olması beni mutlu etmiştir.Bir koltuk bile boş olsa içimin acıdığını hissederim.


           'Yalnız batı'da güzel bir oyun çıkarılmış;biri silik diğeri baskın iki kardeş etrafında dönen olaylar,hiç tahmin edilemiyecek noktalara geliyor.Bilerek öldürmeler,bilerek olduğunu bilmemek veya bilmenin verdiği vicdan azabının insanları ölüme kadar sürüklemesi,oyunu hep canlı kılıyor.Dikkatinizin dağılmasına müsade etmiyor.Oyunu izleyin ve kendi gözünüzle görün derim.


           Dolu dolu oynanması gelecek sezon da oynanacak oyunlardan olduğunu ve emek veren herkese verdikleri emeklerin boş olmadığını gösteriyor.


          Emeği geçen herkese teşekkürler....


YALNIZ BATI
YANETKİ

YAZAN                                   :Martin McDONAGH
YÖNETEN                              :Serkan ÜSTÜNER
ÇEVİREN&DRAMATURGL:Elif BAŞ
OYUNCULAR                        :Deniz KARAOĞLU,Faruk BARMAN,Damla SÖNMEZ,Murat MAHMUTYAZICIOĞLU


ADRES:İKİNCİKAT
İstiklal cad.Olivio Çıkmazı Olivia Han Kat:2 Beyoğlu
(Mısır Apartmanı karşısında Barcelona Pastenesi'nin sağındaki sokakta)


5 Aralık 2011 Pazartesi

GEZDİĞİM YERLERİN FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE ŞİİRLERİM 2...

GEZDİĞİM YERLERİN FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE ŞİİRLERİM 2...

ÖĞRENDİM
küçücüktüm
ve bir şeyi anlamayacak
kadar da saftım.
zamanla büyüdüm,
yaşamı öğrendim,
istediğim her şeyin
benim olmayacağını da.
              (M.Yumru)

ÖZLEDİM
sobanın üstünde
patlayan kestaneleri,
kucağında oturup
masalını dinlediğimiz
ninemi
ve
çiseleyen
sonbahar yağmurlarını
özledim.
                 (M.Yumru)

BENİM OLAN NEDİR?
sabahları benim,
akşamları benim,
kalanlar da senin olsun.
             (M.Yumru)


KİTAPLAR
hepsi bir çaşit yazı,
hepsi bir çeşit konu,
gömüldün mü içine
kaybolur gidersin.

bu ne biçim kitap,
anlamak için
filozof mu olmak gerekiyor?
                     (M.Yumru)

KARIŞMAYIN KEYFİME
kestane pişirmeyi,
mısır patlatmayı severim.
hele mevsim,bir de kış ise
gel keyfim gel.

yok yok,dediğime bakmayın,
kışı pek sevmem,
bahardır benim sevgilim.
                (M.Yumru)
                 
 


KİN Mİ?
          gündüzler kısa,
                 gece hemen oluyor.
                  niye bu kadar çabuk
           geçiyor seneler?
                                    ömrümüzden birer parça alarak.
                                     yoksa kini mi var zamanın bize?
                               (M.Yumru)

4 Aralık 2011 Pazar

GEZDİĞİM YERLERİN FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE ŞİİRLERİM 1...

                     GEZDİĞİM YERLERİN FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE ŞİİRLERİM 1...

İNSANLAR
İnsanlar,insanlar
ağlamak için mi
gelmişler dünyaya?
yoksa üzülmek için mi?
niçin yaratılmışlar sanki
ölmek için mi?
             (M.Yumru)






HAYATI İNSANLAR ÖĞRETTİ
sevgisiz bir yaşam düşünemiyordum
onsuz yaşamayı öğrettiler.

arkadaşsız bir hayat düşünemiyordum
onsuz hayatı da öğrettiler.

yalnız yaşamayı da öğrettiler
mutsuz olmayı da..
                 (M.Yumru)



20.YÜZYIL İNSANLARI
daha gelişmemiş körpe kızlar
aşk peşinde koşuyorlar.
minicik eller para kazanmayı öğreniyor,
karnının gurultusunu gidermek için.
soğuk hava demeden boş boş geziyorlar,
kahveler insandan geçilmiyor.
insan kafasını iki eli arasına koyup düşünüyor;
    Bu dünyanın sonu nereye varacak
gibilerden.
                                 (M.Yumru)
 GÜNEŞLİ BİR GÜN
kuşlar yine geldi
çiçekler mor mor,pembe pembe.
arılar bal yapıyor,
çocuklar körebe oynuyor,
ip atlıyor.
büyüklerse dalmışlar sohbete
temiz havayı çeke çeke,
çaylarını yudumlaya yudumlaya...
                            (M.Yumru)
ARABA
istersek,dünyanın öbür ucuna götürür,
sevdiklerimize de kavuşturur.
hasretlerimizi,özlemlerimizi giderir
gıcır gıcır,kız gibi araba.
                      (M.Yumru)
BİR MOTORUM OLSA
bir motorum olsa,
üstüne atlasam
gezdirse bana dünyayı.
bir fıstık bulsak,
onu da alsak yanımıza.
oh!keyfimize diyecek olmaz.

bir motorum olsa,
üstüne atlasam da
gezdirse bana şu dünyayı.
                      (M.Yumru)
KURU GÜL MİSALİ
bugün hava çok güzel,
sen de güzelsin bebeğim.
günümüzü gün etmeye bakalım.
bu yaşlarda geçer,
bu güzellikte geçer.
gelir bir gün unutulursun
kitap arasına konan
kuru bir gül gibi.
                (M.Yumru)

3 Aralık 2011 Cumartesi

CONTEMPORARY ISTANBUL'UN ARDINDAN...

              CONTEMPORARY ISTANBUL


              Bu sene de merakla beklediğim sanat fuarı 'Contemporary Istanbul'u gezmek için,kapanışın olduğu 27/kasım/2011 pazar gününün öğleden sonrasını ayırabildim.Akşamda ikincikat da 'yalnız batı' oyununu seyredeceğimden fuar için sadece 6 saat ayırabilmiş oldum.Tabii ki yeterli değil.Her zaman daha uzun bir süre ayıracağım kararını almama rağmen her seferinde zaman darlığını yaşıyorum.


              İlk dikkatimi çeken;sayıca yerli galerilere eşit yabancı galerilerin olması oldu(hatta fazlaydı diye düşünüyorum).Bu durum fuarın kalıcılığını ve dünyada tanıtımının çok iyi olduğunu gösteriyor.Bu sene 6.sı düzenleniyor.İstanbul'un bir sanat merkezi olması,beni nasıl gururlandırıyor anlatamam.


               Yurt dışına çıkmadan önce,gidilecek yerdeki önemli sanatsal faaliyetler için internet vasıtasıyle önceden bilet alıp konsere,gösteriye v.s. gitmek nasıl hoş bir şey ise diğer ülkelerden gelenleri İstanbul da ki sanatsal faaliyetlerin içinde görmek o kadar gurur verici.


               Fuarın genel koordinatörü Prof.Dr.Hasan Bülent Kahraman;'Çağdaşlık sadece günün içinde olmak,günü yaşamak değildir.Çağdaşlık günün geleceğe akan,geleceği belirleyen dokusunu oluşturmaktır.Çağdaş sanatın önemi budur.Öncelikle budur.Çağdaşlık,tam da bu nedenle,bugün iletişimin,etkileşimin,gerçeği yeniden üretmenin anlamıdır.


               Contemporary İstanbul çağdaşlığı böyle anlıyor,sanatı böyle değerlendiriyor.Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz bu fuarlar farklı kültürlerin bir araya geldiği,farklı coğrafyalarda yaşayan insanları buluşturan ortak duyarlılıkların yoğrulduğu bir alan.' şeklinde fuarın amacını güzel bir şekilde açıklıyor.


               Fuarda ki galerileri gezerken ki mutluluğumu anlatamam.O havayı bile koklamak insana ayrıcalık veriyor. Başka zaman siz,zamanınız açısından bir kaç tane galeri geziyorken burada Türkiye'yi bırakın dünyanın değişik ülkelerinden ayağınıza galeriler gelmiş oluyor.Ahh ahhh ayaklarınız yere değmeksizin,uçuyormuşcasına geziyorsunuz...


               Fuarda ki galerilerden resimleri aşağıda sizlerle paylaşıyorum;


21 Kasım 2011 Pazartesi

ÇATI OYUNUNA DAİR...

                     ÇATI  


                    Çatı isimli oyun aynı evde yaşayan beş insan arasında geçenleri anlatıyor...


                    Kalabalık insanların birarada yaşadığı topluluklar ister beş kişiden ister daha fazla kişiden olsun,hepsinin kendine has bir takım kuralları oluyor.Bu kuralların dışında yaşayanlar,her zaman itilmiştir,kendilerine benzemeyen çoğunlukta insanlar tarafından.


                    İki kardeşin birbirini sorgulamasında hayatın içinizi acıttığını hissediyor ve aynı çatı altında yaşayıp birbirleriyle iletişim kuramıyan insanları içiniz burkularak izliyorsunuz.


                    Güzel bir oyundu.Oyun bittiğinde,devamı varmış gibi hissettim.Sanki bu gün bitti de bir başka gün kaldığı yerden yaşanılanların devamı anlatılacak gibiydi...


                    Emeği geçen herkesin eline sağlık....


  
ÇATI

SERBESTBÖLGE

YAZAN            :Görkem ŞARKAN
YÖNETEN       :Görkem ŞARKAN
OYUNCULAR :Mustafa Barış KOÇKAR,Funda ERYİĞİT,
Görkem ŞARKAN,Taner ÖLMEZ,İsmail Semih HABİBOĞULLARI

ADRES:İKİNCİKAT
İstiklal Cad.Olivio Çıkmazı Olivio Han Kat:2 Beyoğlu
(Mısır Apartmanı karşısında Barceleno Pastanesi'nin sağındaki sokakta)

17 Kasım 2011 Perşembe

LİMONATA OYUNUNA DAİR....

                 LİMONATA


 

                Kendinizden bir parça bulacağınız bir oyun.Oyunda ki her bir karekterin belki annemizden,belki ablamızdan,abimizden,yiğenlerimizden,arkadaşlarımızdan,yaşamımızın geçtiği yerlerde karşılaştığımız insanlardan bir parçayı sunduğunu göreceksiniz.


                Evin annesinin geçmişe takılıp kaldığını,kızının hayatını ailesi için feda ettiğini içiniz burkularak izleyeceksiniz.Evin abisinin askerden ayakları tutmaz şekilde dönmüş olmasını,anne kabullenmese bile kendisinin kabullenip bir başka evde sevgilisi ile yaşamını sürdürmesini kimi zaman eğlenerek,kimi zaman üzülerek izleyeceksiniz.


 

                Aşık olduğu kızın arkasından uzaklara gitmiş evin küçük oğlunun neler olup bittiğini bilmediği evine dönmesinden sonra kendisini ve kardeşlerin birbirini sorgulamasını izleyeceksiniz.


                Her oyuncu,rolünün hakkını veriyor ve oynadığı karekter,bir elbisenin vücuda 'cuk' oturması gibi üzerine yapışmış.


                Oyunun başında ki kusma olayının rol icabı yapılacağını düşünürken gerçekten kusulması şaşkınlık içerisinde bırakıyor insanı.Hele bir de Koray'ın iki kardeş arasında koltuğa oturup bir abiyi,bir kardeşi kısık gözlerle süzüşü var ki görülmeye değer.O bakıştaki işveyi,alımlığı,fettenlığı kelimelerle canlandırmam mümkün değil.Oyun baştan sona sizi etkisi altına alıyor...


 

               ''Limonata'' oyununu izlemediyseniz en kısa zamanda biletinizi alıp gidiniz.Hafiflemiş ve onca üzülmüşlüğe rağmen mutlu olarak ayrılacaksınız.Emin olun...

oyun süresi80 dk


NOT1:
fotoğraf: cemre yeşil

NOT2:
ödüller, adaylıklar, festivaller, özel projeler
* 17. Sadri Alışık Tiyatro Ve Sinema Oyuncu Ödülleri - Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü - Barış Gönenen
* 12. Direklerarası Seyircileri Tiyatro Ödülleri - Genç Yetenek Teşvik Ödülü - Barış Gönenen
* 14. Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali


LİMONATA

SIFIRNOKTAİKİ

YAZAN                              :Sami Berat MARÇALI
YÖNETEN                         :Murat MAHMUTYAZICIOĞLU
YARDIMCI YÖNETMEN:Iraz YÖNTEM
OYUNCULAR                   :Deniz TÜRKALİ,Banu Çiçek BARUTÇUGİL,
Heves Duygu TÜZÜN,Barış GÖNENEN,Tevfik ŞAHİN,Sezgi

ADRES:

İKİNCİKAT
İstiklal Cad.Olivio Çıkmazı Olivio Han Kat:2 Beyoğlu
(Mısır Apartmanı karşısında Barcelona Pastanesi'nin sağındaki sokakta)

13 Kasım 2011 Pazar

YAĞLI BOYA ÇALIŞMALARIMDAN BAZILARI 2.....

Severek yaptığım yağlı boya çalışmalarımın devamı;












YAĞLI BOYA ÇALIŞMALARIMDAN BAZILARI 1...













   Severek yaptığım yağlı boya çalışmalarımdan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum;

SULU BOYA ÇALIŞMALARIMDAN BAZILARI..













Sulu boya çalışmayı çok seviyorum.Fırsat buldukça da zevkle çalışıyorum.Hoşuma giden çalışmalarımın bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum;

DESENLERİM...


                                             












Zevkle çalıştığım desenlerimden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum;